top of page

Neden bu ismi seçtim:

YALOS Nedir?

Yalos; rüzgarla denize sürüklenip bir müddet sonra dalgalarla karaya vurmuÅŸ, güneÅŸ ve tuzlu suyla ÅŸekillenmiÅŸ aÄŸaç parçalarına verilen ad. Bu ismin insanlık hikayemiz ve profesyonel psikolojik yardım ve psikoterapi ile de hoÅŸ bir bağı olabileceÄŸini düÅŸündüm.

Yalos tahtalarından yapılmış deniz taşlarıyla süslenmiş çember şeklinde dizilmiş bir kapı süsü.

Temenni:

Yalostan güzellikler doÄŸabiliyorsa, bizi zorlayan ÅŸeylerden ve travmalardan da anlamlı, kimi zaman iÅŸlevsel, kimi zaman deÄŸil, güzel ÅŸeyler doÄŸabilir. Bu açıdan daha önceki Sosyoloji ve Felsefe eÄŸitimimin Psikoterapi ve Aile Danışmanlığı konusunda da hayli besleyici olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Çok boyutlu yaklaşımlar, çok katmanlı sorunlara, meselelere eÅŸlik ettiÄŸinde hayat patikamızda daha nitelikli yol alabiliriz diye umuyorum.

​

Günümüzde pek çok danışan ya da yakını, yardım almak için ön görüÅŸme yaparken "X tekniÄŸini uygulayacak mısınız, X tekniÄŸine uygun muyuz?" gibi talep ve sorularla geliyor. Tek bir akım ya da tekniÄŸe aşırı saplanıp, her insanın yapı ve durumunun biricikliÄŸini ıskalayacak denli saplantılı bir ÅŸekilde elinde bir çekiç misali her gelene sanki alet çantasından bir mekanik teknikle tamir edilecek bir nesne muamelesi yapabiliyor. Åžahsen ağırlıklı olarak Dinamik Psikoterapi TekniÄŸini uygulasam da bahsini ettiÄŸim bu durumu da hatırımda tutmaya çalışıyorum.

​

Günümüzde, kimi insanlar yaÅŸadıkları sorun, travma ya da yas sürecini uzman eÅŸliÄŸinde daha saÄŸlıklı yaÅŸanması gereken, iç görü kazandıran bir yolculuk, bir süreç deÄŸil de, psikolojik bir teknik kerpeteniyle danışanın varlığından sökülüp atılarak kurtulunması gereken bir ÅŸey gibi bakmaya yöneldikleri bir algı kırılması yaÅŸamaktalar.

​

Nancy McWilliam, Psikanalik Tanı kitabında, psikoterapist ve danışan arasında kurulan saÄŸlam bir ortaklık iliÅŸkisinin, tekniklerin faydalarından çok daha faydalı, iyileÅŸtirici, terapötik etkisi olduÄŸunu vurgulamaktadır.

​

''Terapistlerin kendileri ise yaptıkları ÅŸeyi ../.. yakınlık içeren yeni duygusal öÄŸrenme fırsatları saÄŸlamak olarak tanımlayabilirler ve bu açıdan bakıldığında 'teknik', iliÅŸkinin kendisinin iyileÅŸtirici potansiyeline göre ikinci sırada kalır.''

​

''Analitik terapiler, her danışana ısrarlı bir ÅŸekilde uygulanmaya kalkılan yekpare bir faaliyet alanı deÄŸilir. Ä°yi bir tanısal formülasyon terapistin, baÄŸ-kurma tarzı, müdehalenin üslubu ve baÅŸlangıçta üzerinde durulacak gibi konular önemli noktalara iliÅŸkin seçimlerini yönlendirecektir.'' sf. 17, 18 Psikalanitik Tanı

​

Bu durumda terapistin görevi, çatışmayı tespit etmeyi, danışana bu çatışmayla baÄŸlantılı duyguların üzerinde durmasına yardım etmeyi ve bu çatışmayla baÅŸa çıkmakta yeni çözümler geliÅŸtirmesini saÄŸlamayı içerir.

Nancy McWilliams, Psikanalitik Tanı, sf: 63

​

"Kategorik tanı koyma yaklaşımı../..bir tür kendine yabancılaÅŸmaya katkıda bulunabilir; kiÅŸinin, kendilik durumlarını basite indirgeyerek nesne deÄŸiÅŸtirdiÄŸi ve ardından örtülü bir ÅŸekilde bu deneyimlerin sorumluluÄŸunu reddettiÄŸi bir durum doÄŸurabilir. "Benim sosyal fobim var" demek, "Ben, bana acı veren düzeyde utangaç biriyim" demeye göre daha fazla yabancılaÅŸma içeren ve kiÅŸinin kendi varlığını daha az sahiplendiÄŸi bir ifade yoludur." Psikanalitik Tanı

​

"Prozac'ın patent süresi dolduÄŸunda, Eli Lilly, aynı ilaç formülünü adını Serafem koyduÄŸu pembe bir hap için kullandı ve yeni bir "hastalık" icat etti: menstrüasyon öncesi disfori bozukluÄŸu. Birçok kadın menstrüasyon öncesinde huzursuz, sinirli olur; ancak, "Üzgünüm, bugün biraz aksiyim; adet dönemine giriyorum" demek bir ÅŸeydir, "benim PMDD'im var" demek baÅŸka bir ÅŸey."

​

"Bana göre, ilk ifadede kiÅŸi kendi davranışına sahip çıkıyordur; bu ifade kiÅŸinin baÅŸkalarıyla sıcak baÄŸlar kurması olasılığını arttırmaktadır ve hayatın bazen zor olduÄŸunu kabul ediyordur. Öte yandan, ikinci ifade kiÅŸinin tedavi edilebilir bir hastalığı olduÄŸunu ima etmektedir; bu da, hem kiÅŸinin kendisini hem de baÅŸkalarını onun deneyiminden uzaklaÅŸtırır ve her ÅŸeyin düzeltilebileceÄŸi yönündeki çocuksu inancı destekler." Psikanalitik Tanı, sf. 16

​

bottom of page